İYİ Parti Alanya İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Çelik: “Yangından geriye kalan sadece kül değil”

Geçtiğimiz ay Alanya’nın Aliefendi Mahallesi’nde meydana gelen ve çevredeki mahallelere sıçrayan orman yangını, hem bölgedeki doğal yaşamı hem de yerleşim alanlarını tehdit etmiş, vatandaşlar ve ekiplerin yoğun çabalarıyla güçlükle kontrol altına alınmıştı. Yangının ardından bölgedeki eksiklikler ve koordinasyon sorunları yeniden gündeme geldi.

İYİ Parti Alanya İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Çelik, yangın sonrası yazılı basın açıklamasıyla yaptığı değerlendirmede hem bireysel hem kurumsal eksikliklere dikkat çekerek, “Yangından geriye kalan sadece kül değil, ders çıkarmamız gereken büyük hatalar oldu.” dedi.

Çelik, yangın sürecinde alınmayan önlemler, kurumlar arası koordinasyon eksikliği ve afet planlamasındaki yetersizlikleri sıralayarak, benzer felaketlerin yaşanmaması için Afet İşleri Bakanlığı’nın bir an önce kurulması gerektiğini vurguladı.

Başkan Yardımcısı Çelik açıklamasında; “Ben ve çevremdeki bizler, yeteri kadar yangın önlemi almamışız. Bu eksikliğimizi esefle fark ettim. Yangın önlemleri konusundaki hatalarımızı en kısa sürede gidereceğim.

Selficiler, yangın kadar tehlikelisiniz! Yangın çıkmış, rüzgarın etkisiyle hızla ilerliyor; ama yolda yüzlerce meraklı, motoruna ya da arabasına binmiş yangını izlemeye ve fotoğraf çekmeye gidiyor. Olay yerine gelen herkes, elinde 5 litrelik bir su getirseydi, birçok noktada yangın söndürülebilirdi.

Yardımseverler, iyi ki varsınız. Araçlarını, ekipmanlarını yangın bölgesine süren; “Ben de bir şey yapabilir miyim?” diyerek kendisine verilen her işi yapan beyler, iyi ki varsınız. “Beyler” dedim ama yangın yerine gelip çalışanlar sadece erkekler değildi. Değerli kadınlarımız da vardı. Sizler süperden öte, baş tacısınız. Tek sermayesi motoru olup geçimini motokuryelikle sağlayan, yangını duyar duymaz olay yerine koşan, su ve yemek dağıtan, gerektiğinde bizzat çalışan kardeşlerimize de ayrıca teşekkür ediyorum.

Büyükşehir Yasası ile köylerin mahalleye dönüşmesi, ormanla iç içe olan mahallelerde yetki karmaşasına yol açtı.
İsterseniz bu kısmı biraz açalım:

Yangın Koordinasyonu: Yangın yönetimini kim yapacak? Tarım ve Orman Bakanlığı mı, Büyükşehir İtfaiyesi mi? Sistem karışık. Bazı art niyetli itfaiyeciler, ortalık yanarken görevini savsakladı. Elbette herkesi suçlamak doğru olmaz. Ancak Orman Bakanlığı, araziyi bölme ve önleyici tedbir alma konusunda kararsız ve yetersizdi. Bölgedeki onlarca kepçe neden kullanılmadı?

Güvenlik: Yollar jandarma ve zabıta ile doluydu. Bu kişilerden biri trafiği yönlendirirken, diğeri vatandaşa yardım edebilirdi. Basit bir örnek, maske dağıtabilirlerdi. Onlarca güçlü insan boşuna bekledi.

Belediye Ekipleri: Yoğun yerleşimin olduğu bölgede yangın varken ve itfaiye yetersiz kalmışken, neden yangın tüpü olmadan geldiniz? Yedek tüpler, kazma ve kürek gibi ekipmanlar dağıtılsaydı, vatandaşlar çok daha verimli şekilde yardımcı olabilirdi.

Planlama Eksikliği: Evet, yangın büyüktü; her yere itfaiye yetişemezdi. Ancak daha önce Tarım ve Orman Bakanlığı ile itfaiye, acil bir “master plan” hazırlayıp sivil su tankerlerini ve arazözleri yedekleyebilirdi. Hangi araç nereye gidecek önceden belli olsaydı, hortum ve pompası olan araçlar daha etkili olurdu.

Teknoloji Kullanımı: Tarım ve Orman Bakanlığı mutlaka İHA (drone) kullanmalıydı. Rüzgârın yönü ve yangının ilerleme hızı tespit edilerek hızlı bir şekilde set önlemi alınabilirdi. Gözle gördükleri yerlerle sınırlı kaldılar. “Koyak” dediğimiz vadilerde kalan alanlara müdahale edilmedi. Defalarca uyardım, dikkate alınmadı.

Yetkili İletişimi: Yetkililere derdimi anlatamayınca, Kaymakam Bey’in olay yerine geldiğini gördüm. Aracının önünü kesip meramımı anlatmak istedim; ancak şoför duracağı yerde şarampolden devam etti. Sonuç: Yangın en az 150 dönüm daha alanı yaktı.

İletişim Eksikliği: Mahalle muhtarlıkları, kuracakları ekiplere mutlaka telsiz sistemi adapte etmeli. Kullanılabilecek ekipmanlar hazır olmalı ve önceden tatbikat yapılmalı.

Sınır Şeridi: Orman sınırı ile özel mülkiyet arasına en az 5 metrelik bir şerit çekilmeli. Bu alan temiz tutulmalı ve arazi araçlarının geçişine uygun olmalı.

Dere Islahı: Dereler ıslah edilmeli. Kışın sel riskini artıran bu alanlardaki çalılıklar, yazın yangının yayılmasını hızlandırıyor. Ayrıca sarp ve yoldan uzak araziler müdahaleyi geciktiriyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, sayı ve donanım olarak yetersiz kaldı. Belediye ve ilçe ekiplerinden, özellikle park-bahçeler ve şantiye çalışanları, önceden eğitilerek itfaiyeye destek verebilir. Araç filosu ve ekipman eksik. Hortum çeşitliliği ve uzunluğu az. Geniş hortumlarla küçük alanlara yapılan müdahaleler, su israfına yol açıyor.

Orman ekipleri, yalnızca suyla yangın söndürmeye çalıştı. Tepeler iş makineleriyle açılıp etrafı soğutulsa, daha etkili sonuç alınabilirdi. Yangının yayılma hızı, rüzgârın yönü ve arazi yapısına göre hareket eden bir algoritma kullanılmalıydı.

Orman ekipleri ve Antalya Büyükşehir İtfaiyesi aynı yangında farklı sistemlerle çalıştı; bu da koordinasyon eksikliğine yol açtı. Tüm bu dağınıklığın önüne geçmek için “Afet İşleri Bakanlığı” bir an önce kurulmalı. Ancak o zaman afetlerde etkin ve planlı bir mücadele sağlanabilir.” ifadelerine yer verdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu