Türkiye havacılıkta dijitalleşme ve yapay zekaya odaklanıyor
Dünya havacılık sektörünün önemli temsilcileri, Antalya’da düzenlenen “AI in the Sky: A Unified Approach with ICAO” (Gökyüzünde Yapay Zeka: ICAO ile Birleşik Bir Yaklaşım) etkinliğinde buluştu.
12-14 Kasım tarihlerinde Serik’te gerçekleştirilen etkinliğin açılışını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptı. Etkinliğe ICAO Genel Sekreteri Juan Carlos Salazar, Antalya Valisi Hulusi Şahin ve sektörden birçok yetkili katıldı. Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin havacılık alanında yapay zeka ve dijital dönüşüm çalışmalarıyla sektördeki yerini güçlendirdiğini belirtti.
“Yıl sonunda yolcu sayımız 236 milyonu aşacak”
Açılış konuşmasında havacılıkta kullanılan yapay zeka uygulamalarının önemine değinen Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde 67 ülkede 1,5 milyar insana dört saatlik uçuş mesafesinde olduğunu belirtti.
Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımızın ‘dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak’ hedefiyle, Türkiye’yi en geniş uçuş ağına sahip ülkelerden biri yaptık. İç hatlarda 58, dış hatlarda 131 ülkede 347 noktaya uçuş gerçekleştiriyoruz. Türk Hava Yolları ile yeni hatlar açarak bu yıl sonunda dış hatlarda 349 uçuş noktasına ulaşacağız. Yolcu sayımızı yıl sonunda 236 milyon, 2025’te ise 250 milyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.
“Kalıcı rekabet için yenilikçi çözümler geliştirmeliyiz”
Uraloğlu, genç ve modern uçak filolarının rekabette avantaj sağladığını, ancak kalıcı rekabet için yenilikçi çözümlerin şart olduğunu vurguladı. Dijital teknolojilerin yaygınlaştığı havacılık sektöründe yapay zeka ve büyük veri analizlerinin sektöre büyük katkılar sağladığını ifade etti.
“Yapay zeka destekli sistemler sayesinde uçak bakım süreçleri optimize ediliyor, arızalar önceden tespit ediliyor, hava trafiği yönetimi daha çevre dostu ve verimli hale geliyor.” diyen Uraloğlu, büyük veri analizinin yolcu davranışlarını anlamada, hava trafiğini çevreci hale getirmede kritik rol oynadığını söyledi.
Yerli ve milli çözümler
Türkiye’nin havacılık sektöründeki dijital dönüşümde yerli ve milli çözümlere önem verdiğini belirten Uraloğlu, “Siber güvenlik alanında yazılım ve cihaz üretiminde yerlilik ve millilik önceliğimizdir. Uçuş operasyonlarında Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü ile yerli yazılım ve cihazları kullanıyoruz.” dedi.
“İrade” adıyla geliştirilen yerli yazılımın İstanbul ve Çukurova havalimanlarında kullanılmaya başlandığını, önümüzdeki günlerde Dalaman Havalimanı’nda da devreye alınacağını açıkladı. Türkiye’nin ilk yerli sivil gözetim radarı MGR’nin ise Gaziantep Havalimanı’na kurulduğunu ve Aralık ayı itibarıyla kullanıma başlayacağını bildirdi.
“Çare” sistemi Azerbaycan’da da kullanılıyor
Uraloğlu, Türkiye’de 40’tan fazla havalimanında hizmet veren ve hava trafik yönetiminde kullanılan yerli radar ekranı “Çare” sisteminin geçen yıl Azerbaycan’da da kullanıma sunulduğunu ifade etti. Yeni geliştirilen Kurumsal Dönüşüm Modeli (KDM) ile yapay zeka ve büyük veri destekli bir altyapının havacılık sektörüne kazandırıldığını belirten Uraloğlu, bu modelin insan hatalarını minimize eden proaktif iş süreçleri sunduğunu aktardı.
Dijitalleşme ve veri entegrasyonuyla güvenli gelecek
Dijitalleşmenin en önemli örneklerinden biri olan OLS/CNS yazılımı sayesinde, havaalanı çevresinde güvenlik için harita ve yapı kısıtlama alanlarının hazırlanması hızlandırılarak yüksek doğrulukla sonuçlar elde edildiğini belirten Uraloğlu, İHA takip ve trafik yönetim sisteminin de veri odaklı karar alma süreçlerini desteklediğini belirtti. Dinamik dronebanlar ve şehirlerarası otonom İHA uçuşları sayesinde, güvenliğin en üst düzeye çıkarıldığını söyledi.
Son olarak, Bakan Uraloğlu, yapay zeka ve veri odaklı bu yeni sivil havacılık modelinin sürdürülebilirlik, verimlilik ve güvenlikte yeni bir dönem başlattığını vurguladı.